Vestel Elektronik, 2025 yılının ilk çeyreğinde beklentilerin altında bir performans sergileyerek 5,1 milyar TL net zarar açıkladı. Bir önceki yılın aynı döneminde şirket 298 milyon TL zarar açıklamıştı. Şirketin bu dönemdeki finansal sonuçlarını etkileyen başlıca faktörler; zayıflayan iç talep, ihracat pazarlarındaki fiyat baskısı, artan finansal giderler ve düşük parasal kazançlar oldu.

Satışlarda ve Kârlılıkta Sert Düşüş

Konsolide gelirler geçen yılın aynı dönemine göre %14 düşüşle 31,46 milyar TL seviyesine geriledi. Özellikle tüketici elektroniği ve mobil cihaz segmentindeki satışlar %29 oranında düşerken, beyaz eşya segmenti %7'lik bir daralma yaşadı. Avrupa ve Türkiye televizyon pazarlarında satış adetlerinin gerilemesi bu düşüşte etkili oldu.

Şirketin FAVÖK’ü yıllık bazda %62 azalarak 1,17 milyar TL'ye indi. FAVÖK marjı da %8,4’ten %3,7’ye gerileyerek operasyonel kârlılıktaki zayıflamayı yansıttı.

Borçluluk Yüksek, Nakit Akışı Güçlü

Vestel’in net finansal borcu çeyrek sonu itibarıyla 65,5 milyar TL seviyesinde kalırken, zayıf operasyonel performans net borç/FAVÖK oranını 8,7x’e yükseltti (önceki çeyrek: 6,8x). Öte yandan, tahsilat süresindeki iyileşme sayesinde serbest nakit akışı 1,35 milyar TL ile pozitif gerçekleşti.

Yönetim Verimlilik Programına Güveniyor

Şirket yönetimi, 2025 yılı boyunca operasyonel verimlilik ve maliyet azaltıcı önlemler sayesinde nakit yaratımının sürdürülebileceğini öngörüyor. Özellikle envanter optimizasyonu ve depo sayısının azaltılması gibi adımların işletme sermayesinde iyileşmeyi desteklemesi bekleniyor.

Hedef Fiyat ve Tavsiye Güncellendi

İş Yatırım, Vestel Elektronik için hedef fiyatını 89 TL’den 57 TL’ye düşürürken, hisseye ilişkin tavsiyesini de “TUT” olarak güncelledi. Analistler, yüksek borçluluğa ve zayıf kârlılığa dikkat çekerken, verimlilik programının etkilerinin yakından izleneceğini belirtti.

Önümüzdeki Döneme Dair Beklentiler

2025 yılı genelinde şirketin gelirlerinde reel bazda %4’lük bir daralma, ancak FAVÖK marjında 2 puanlık iyileşme öngörülüyor. Analistler; pazar talebinde toparlanma, kur-enflasyon dengesindeki normalleşme ve maliyet baskılarının hafiflemesiyle operasyonel marjlarda kademeli bir toparlanma yaşanabileceğini belirtiyor.