İş Yatırım, Aselsan (ASELS) için hisse başına hedef fiyat tahminini 114 TL’den 168 TL seviyesine yükselttiğini duyurdu. Kurum, güncellenen değerleme sonrası hisseye yönelik "AL" önerisini ise korumaya devam etti.

Rapordaki detaylar şu şekilde:

"Aselsan için ileriye dönük ciro ve FAVÖK projeksiyonlarımızda yaptığımız yukarı yönlü güncellemeler, makro varsayımlardaki revizyonlar ve indirgenmiş nakit akımı (İNA) analizimizde varsayılan projeksiyon süresinin uzatılması sonucunda hedef fiyatımızı hisse başına 114 TL’den 168 TL’ye yükselttik. Güçlü büyüme potansiyeli, stratejik yatırımları ve savunma sanayindeki öncü konumu nedeniyle hisseyi model portföyümüzde tutmaya devam ediyor ve "AL" tavsiyemizi sürdürüyoruz.

Sipariş hacmi rekor kırarken, büyüme beklentileri güçleniyor

Jeopolitik gelişmelerin savunma harcamalarını artırdığı mevcut küresel konjonktürde Aselsan, 2025 ilk çeyrek itibarıyla 15,0 milyar dolar ile şimdiye kadarki en yüksek bakiye sipariş hacmine ulaşmış durumda. Bu güçlü sipariş görünümünün, önümüzdeki yıllarda şirketin ciro büyümesine ivme kazandırmasını bekliyoruz. Reel bazda 2025 yılında %11, 2026’da ise %16 ciro artışı öngörüyoruz. Ayrıca, ilk çeyrek sonu itibarıyla 1,5 milyar dolarlık yeni sipariş alan şirketin yıl sonunda 6,8 milyar dolarlık sipariş kazanımı ile yılı tamamlaması, bakiye siparişlerin ise 16,9 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Yatırımlarla güçlendirilen seri üretim kapasitesi, Avrupa'da savunma bütçelerinde öngörülen artış eğilimi ve yerli savunma platformlarıyla yürütülen ortak projelerin ihracat faaliyetlerine olumlu katkısı sayesinde Aselsan’ın 2025-2035 döneminde yıllık ortalama %12 dolar bazlı ciro büyümesi gerçekleştirebileceğini tahmin ediyoruz. 2024 yılında işletme sermayesi gereksiniminde görülen iyileşmenin, ihracat gelirlerinin toplam satışlar içindeki payının artmasıyla önümüzdeki yıllarda da devam etmesini bekliyoruz.

Değerleme üzerinde etkili olabilecek risk unsurları

Aşağı yönlü riskler arasında işletme sermayesi dengesindeki beklenen iyileşmenin gerçekleşmemesi, TL bazlı kontratların toplam sipariş portföyündeki ağırlığının artması, beklenenin altında kalan yeni iş sözleşmeleri ve Türk Lirası'nın öngörülenden daha fazla reel değer kazanması yer alıyor. Öte yandan, yurt dışı projelerden tahminlerin üzerinde iş alınması ve alınan avans ödemelerinin hızlanması, değerlememiz açısından yukarı yönlü risk unsurları olarak öne çıkıyor."