ING, 2025’in geri kalanında döviz piyasasında yeni bir şok, yüksek oranlı ücret artışları, yönetilen fiyatlarda sürpriz yükselişler ya da emtia fiyatlarında ani sıçramalar yaşanmadığı takdirde, Türkiye'de enflasyonun yüzde 30 seviyesinin altında kalabileceğini öngördü.

Raporda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) attığı adımlara da dikkat çekildi. Yabancı para zorunlu karşılık oranlarının 200 baz puan artırılmasıyla bankacılık sisteminden 7 milyar doları aşkın likidite çekildiği belirtilirken, ihracat gelirlerinde teslim zorunluluğunun temmuz sonuna kadar geçici olarak yüzde 25’ten yüzde 35’e çıkarılması ve bankalara şirketlerin TL mevduat oranını artırma yönünde aylık 0,3 puanlık ek hedef verilmesi gibi önlemler sıralandı.

ING, bu adımların temel hedefinin dövizden Türk lirasına geçişi teşvik etmek ve TCMB rezervlerini yeniden inşa etmeye başlamak olduğunu vurguladı. Döviz rezervlerinin seviyesi, enflasyon görünümü ve yerli yatırımcıların tercihleri, Türk finansal varlıklarının cazibesi açısından belirleyici olmaya devam edecek.

Raporda ayrıca, Türk lirasının Merkez Bankası’nın faiz artırımlarıyla birlikte yüksek bir taşıma getirisi (carry trade) sunduğu belirtilerek, TCMB’nin şahin duruşunun faiz indirimi konusunda temkinli olacağının sinyalini verdiği ifade edildi. ING, önümüzdeki aylarda sınırlı faiz indirimleri olabileceğini ancak bunun TL üzerindeki cazibeyi belirgin şekilde azaltmayacağını düşünüyor.

Dolar/TL Tahmini: İlk Yarıda 39,44, Yıl Sonunda 43

Yatırımcı ilgisinin uzun TL pozisyonlar yönünde sürdüğünü belirten ING, ancak geçmişteki kadar güçlü bir pozisyonlanmanın yeniden beklenmemesi gerektiğini ifade etti. Piyasada dalgalanma olması durumunda likiditenin yeniden sıkılaşabileceğine işaret eden kurum, bu nedenle vadeli işlemler yerine spot piyasayı tercih ettiklerini kaydetti.

ING'nin kur tahminlerine göre, 2025 yılının ilk yarısı sonunda dolar/TL kuru 39,44 seviyesine ulaşabilirken, yıl sonunda ise 43 seviyesinde dengelenmesi bekleniyor.

Mart ayında dövizde yaşanan hareketin ardından özellikle kısa vadeli Türk devlet tahvillerinde belirgin satışlar yaşandığını belirten ING, bunun getiri eğrisinde sert bir düzleşmeye yol açtığını ifade etti. O tarihten bu yana piyasa dinamiklerinde kayda değer bir değişim yaşanmadığını söyleyen kurum, tahvil piyasasında normalleşmenin ve yükselişin zaman alabileceğini öngörüyor.