Pamuk ticaretiyle 2002’de temelleri atılan ve 2007 yılında kurumsallaşma sürecine giren DCT Trading, 2024 yılındaki halka arzın ardından yeni bir büyüme fazına geçmiş durumda. Şirket, uzun soluklu ilişkiler ve yüksek güvenilirlik esasına dayanan iş modeliyle pamuk ekosisteminde kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Ticari taahhütlerini her koşulda yerine getirme prensibi, zaman zaman maliyete katlanmayı göze alarak itibar önceliğini öne çıkaran bir yaklaşımla destekleniyor.
DCT Trading’in, Uluslararası Pamuk Birliği (ICA) üyeliği ve Çin hükümetinden alınan AQSIQ lisansı sayesinde küresel pamuk ticaretindeki konumunu güçlendirdiği görülüyor. Tüm sevkiyatların sigortalanması, yüksek hızdaki lojistik kabiliyeti ve gelişmiş transit ticaret yapısı, şirketin operasyonel kapasitesini destekleyen başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Taze Meyveyle Büyüyen Yeni Bir Kanal: Bluefarm Markasıyla Avrupa Açılımı
DCT Trading’in pamuk dışı büyüme stratejisinin merkezinde, Yunanistan merkezli Bluefarm markası ile yürüttüğü taze meyve faaliyetleri bulunuyor. Avrupa pazarındaki büyük zincir marketlerle doğrudan çalışılan bu yapı, Global G.A.P. sertifikasına sahip üreticilerle yapılan sözleşmeli tarıma dayanıyor. 2024 itibarıyla 50.000’in üzerinde yaban mersini ağacına ulaşıldığı açıklanırken, 2025 için hedeflenen ilk üretim miktarı yaklaşık yarım ton seviyesinde. Dördüncü yıl sonunda ise bu rakamın 200 tonu aşması bekleniyor. “Süper gıda” kategorisindeki yaban mersininin yüksek ihracat potansiyeli ve kârlı yapısı, şirketin konsolide kârlılığı üzerinde önemli bir kaldıraç etkisi oluşturabilir.
Şirket, soğuk zincir lojistiğiyle hasat, işleme ve paketleme süreçlerini entegre şekilde yöneterek fire oranlarını minimize ediyor. Ayrıca, Trakya bölgesinde Türkiye çıkışlı üretim ve ihracat hattının kurulması da planlar arasında yer alıyor.
Portföy Çeşitlendirmesiyle Volatiliteye Karşı Kalkan
Tek bir emtiaya bağımlılığı azaltmak isteyen DCT Trading, mısır, buğday ve inşaat malzemeleri gibi alternatif ürün gruplarına yönelmiş durumda. Bu strateji, hem gelir kaynaklarının çeşitlenmesini sağlıyor hem de piyasa dalgalanmalarına karşı denge unsuru oluşturuyor. Özellikle 2023 depremi sonrası pamuk sevkiyatlarının hızla dış pazarlara yönlendirilmesi, şirketin krizlere karşı esnek ve hızlı reaksiyon gösterebildiğini ortaya koydu.
Teknoloji Yatırımlarıyla Stratejik Dönüşüm
2024 sonrası dönemde, veri analitiği ve yapay zekâ temelli platformlara yapılan yatırımlar şirketin dönüşümünde kritik rol oynuyor. Pulse, Cotcast ve TRK Technology iştirakleriyle oluşturulan altyapı sayesinde, global ve yerel veriler ışığında emtia fiyat projeksiyonları yapılabiliyor. T+5 vade için risk modellemeleri geliştirilirken, TRK Technology’nin 30 milyon USD seviyesindeki giriş değerlemesinin kısa sürede 125 milyon USD’ye çıkması bu segmentin finansal potansiyelini net şekilde gösteriyor.
Savunma Sanayi: Yeni Bir Stratejik Alan
DCT Trading’in 2025 vizyonunda savunma sanayi önemli bir yer tutuyor. Norm Technologies iş birliğiyle, KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) tehditlere karşı koruyucu ekipmanların Avrupa ve NATO ülkelerine ihracatı hedefleniyor. Ayrıca, savunma sanayinde kritik öneme sahip nitroselüloz hammaddesinin pamuktan elde edilmesiyle birlikte, DCT bu alanda da stratejik bir tedarikçi rolü üstlenmeye hazırlanıyor.
2024 Performansı: Bilançoda Disiplin, Likiditede Güçlenme
2024 yılı, pamuk fiyatlarındaki dalgalanmanın etkisiyle zorlu geçti. Yılın başında 100 lb/c seviyesinden alınan pamuk stokları, fiyatların 60 lb/c bandına düşmesiyle zararla elden çıkarıldı. Bu karar, likiditeyi koruma amacı taşıyordu. Yıl sonunda yalnızca 183 tonluk, esnek pazarlama kabiliyetine sahip Amerikan Pima pamuğu elde kaldı. Enflasyon muhasebesi ve halka arz sürecindeki geçici giderler kârlılığı baskılasa da, bilanço disiplini korunarak şirketin finansal dayanıklılığı artırıldı.
2025: Güçlü Bir Başlangıç ve Pozitif Görünüm
2025’in ilk çeyreğinde şirketin cirosu TL bazında %89 artarak 1,5 milyar TL’ye ulaştı. Bu büyümenin ağırlıklı bölümü pamuk dışı ürünlerden sağlandı. Halka arzdan elde edilen fonların yatırımlara yansıması ve yönetim giderlerindeki olağanüstü harcamaların sona ermesiyle birlikte, yıl sonunda hedeflenen FAVÖK ve net kârlılığa ulaşılması bekleniyor.
Değerleme ve Karşılaştırmalı Performans
Borsa İstanbul’da benzeri olmayan hibrit iş modeli nedeniyle klasik FD/FAVÖK ve F/DD çarpanlarının sınırlı bir analiz değeri taşıdığı belirtiliyor. 2024’te negatif FAVÖK yazan şirketin, 2025 hedeflerine ulaşması halinde FD/FAVÖK oranı 9x seviyelerine gerileyebilir ki bu, marj avantajı sağlayan bir model için makul bir değer olarak görülüyor. Düşük borçluluk ve yüksek likidite yapısı, şirketin değerlemesine pozitif yansıyor.
Orta Vadede Konsolide Dönüşüm ve 2029 Vizyonu
2025 yılında Bluefarm üretim kapasitesinin artması ve lisanslı depo yatırımlarının tamamlanması kısa vadede sınırlı etki yaratacak olsa da, orta vadede bu yatırımların ölçeklenebilir yapıları sayesinde ciddi katkı sağlaması bekleniyor. Tarım, teknoloji, savunma ve lojistik gibi alanların entegre şekilde büyümesiyle DCT Trading’in 2029 yılına kadar sürdürülebilir kârlılığa ulaşan, riskleri dengelenmiş ve holdingleşmiş bir yapıya kavuşması hedefleniyor.
Finansal İnovasyon: Pamuk Bazlı Yatırım Fonları
Şirketin uzun vadeli vizyonu kapsamında geliştirdiği en dikkat çekici projelerden biri, fiziksel pamuk temelli tarım fonları kurarak bu emtiayı finansal araç haline getirme çalışmaları. Böylece üreticiler ile yatırımcılar arasında yeni bir değer zinciri kurulması amaçlanıyor. Bu vizyon, DCT Trading’in yalnızca ticaretle değil, aynı zamanda sermaye piyasalarıyla entegre büyümeyi hedeflediğini ortaya koyuyor.