Hindistan ile Pakistan arasında artan tansiyon, bölgede ekonomik faaliyet gösteren Türk şirketleri açısından da yakından takip edilmesi gereken bir gelişme. Olası bir çatışma senaryosu henüz netleşmiş değil; ancak yatırımcıların portföylerinde bu bölgeyle bağlantısı olan şirketleri gözden geçirmelerinde fayda var.

İşte söz konusu bölgede faaliyet gösteren bazı önemli Türk şirketleri ve potansiyel etkiler:

Arçelik (ARCLK): İki Ülkede de Güçlü Varlık

Arçelik, hem Hindistan hem de Pakistan’da üretim ve satış faaliyetleriyle öne çıkıyor. Hindistan’da, VoltasBeko ortaklığıyla beyaz eşya pazarında önemli bir oyuncu konumunda. Özellikle buzdolabı ve çamaşır makinesi kategorilerinde dikkat çeken pazar paylarına sahip. Pakistan’da ise Dawlance markasıyla sektörde liderliği elinde bulunduruyor. Gerilimin tırmanması durumunda lojistik ve tüketici talebi tarafında bazı geçici zorluklar yaşanabilir; ancak Arçelik’in küresel ölçekteki güçlü operasyon yapısı, bu tür gelişmeleri yönetme konusunda avantaj sağlıyor.

Coca Cola İçecek (CCOLA): Satış Hacmi Yüksek, Gelir Riski Sınırlı

Coca Cola İçecek’in Pakistan’daki satış hacmi toplamın %21’i civarında. Bu oldukça yüksek bir oran gibi görünse de, gelir bazında bakıldığında bu katkı %11 seviyelerinde. Şirketin Pakistan’da pazar lideri konumunda olması önemli bir avantaj. Olası dalgalanmalar, geçici etkilere neden olabilir ancak gelir çeşitliliği ve güçlü marka yapısı, bu riski sınırlamaya yardımcı olabilir.

Şişecam (SISE): Hindistan’da Üretim, Pay Küçük Ama İzlemeye Değer

Şişecam’ın Hindistan’daki düz cam üretim kapasitesi, ülkenin toplam üretiminin %5’ine denk geliyor. Şirketin toplam gelirleri içinde Hindistan’ın payı çok büyük olmasa da, bölgedeki belirsizlikler üretim ve dağıtım süreçlerinde kısa vadeli aksamalara yol açabilir. Ancak Şişecam’ın farklı coğrafyalardaki yaygın üretim ağı, bu tür riskleri dengeleyebilecek yapıdadır.

Türk Hava Yolları (THYAO): Belirsizlik Hisseyi Etkileyebilir

THY’nin Hindistan ve Pakistan’a düzenli uçuşları bulunuyor. Gerilimin artması durumunda, sefer iptalleri ya da hava sahası kapanmaları gibi durumlar gündeme gelebilir. Şirketin bu bölgelerden elde ettiği gelir toplamın %2-3’ü civarında. Yani doğrudan etkisi sınırlı; fakat uluslararası güvenlik endişeleri, havacılık sektörünü genel olarak baskı altında bırakabilir. Yine de THY’nin kriz yönetimi konusundaki tecrübesi, bu tarz risklere karşı hazırlıklı olunmasını sağlıyor.