Gübre Fabrikaları Türk A.Ş. (GUBRF), 29 Mayıs 2025 tarihinde yılın ilk çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirketin operasyonel ve finansal performansı beklentilerin üzerinde gelirken, hissede görülen sert satışlar dikkat çekti. Bu çelişkili tablo, yatırımcıların aklına “GUBRF hisse neden düşüyor?” sorusunu getirdi.
Şirketin açıkladığı rakamlar oldukça güçlüydü: Net satışlar %14,9 artarak 17,66 milyar TL’ye ulaşırken, faaliyet kârı (FAVÖK) %492 gibi dikkat çekici bir artışla 2,74 milyar TL oldu. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1,72 milyar TL zarar açıklayan şirket, bu yıl aynı dönemde 998 milyon TL net kâr yazdı. Kısacası, GUBRF bu çeyrekte ciddi anlamda toparlandığını gösterdi.
Ancak güçlü bilanço verilerine rağmen, hisse performansı aynı olumlu tabloyu yansıtmadı. Bilanço sonrası ilk işlem günü olan 30 Mayıs’ta GUBRF hissesi 268 TL’den güne başladı ve seansı 238,10 TL’den kapatarak tek günde yaklaşık %11,2 oranında değer kaybetti. Bugün, yani 2 Haziran 2025 itibarıyla ise düşüş eğilimi devam ediyor. Hisse haberin yayıma hazırlandığı an itibarıyla %6’yı aşan bir kayıpla 222,80 TL seviyesinden işlem görüyor. Gün içi en düşük seviye ise 219 TL olarak gerçekleşti.
Bilanço bu kadar iyiyken, GUBRF neden düşüyor?
Son bir haftada yaşanan bu geri çekilme, yatırımcıların kafasında soru işaretleri yarattı. “Bilanço bu kadar iyiyken, GUBRF hisse neden düşüyor?” sorusu birçok yatırımcının gündeminde. Uzmanlar bu durumu birkaç faktörle açıklıyor: Öncelikle, hisse fiyatı bilanço açıklanmadan önce oldukça yükselmişti. Bu da, kâr realizasyonu yapan yatırımcıların devreye girmesine neden oldu. Ayrıca teknik göstergelerdeki bazı kritik seviyelerin aşağı yönlü kırılması da düşüşü hızlandırmış olabilir.
Piyasalarda zaman zaman bu tür çelişkili fiyatlamalar görülebiliyor. Güçlü bilanço her zaman anında fiyatlanmayabiliyor; bazen kısa vadeli dalgalanmalar, beklenti satın alındıysa gelen veriler olumlu olsa bile satışa neden olabiliyor.
Önümüzdeki günlerde GUBRF hisselerinin yeniden toparlanıp toparlanmayacağı, piyasa koşulları ve yatırımcı güvenine bağlı olarak şekillenecek. Kısa vadeli dalgalanmalarda paniğe kapılmadan, temel verilere dayalı karar vermek her zaman daha sağlıklı olacaktır.