Borsa İstanbul’da son dönemin en çok tartışılan hisselerinden biri olan Destek Finans Faktoring A.Ş. (DSTKF), yılbaşından bu yana kaydettiği %1351’lik yükselişle gündemin üst sıralarına yerleşti.
Hissedeki sıra dışı değer artışı yatırımcıların ilgisini yoğunlaştırırken, şirketin değerlemesine yönelik soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Deneyimli analist Cemal Demirtaş, sosyal medya üzerinden yaptığı değerlendirmelerde DSTKF’nin ulaştığı piyasa değerinin dikkatle incelenmesi gerektiğini belirtti. Demirtaş, yorumlarını tamamen bireysel bakış açısıyla yaptığını vurgulayarak sermaye piyasalarının sağlıklı işleyişi için adil ve şeffaf bir inceleme çağrısı yaptı.
Demirtaş’ın mesajında şu ifadeler öne çıktı:
“Bir faktoring şirketinin nasıl olup da 5–6 milyar dolar piyasa değerine yükseldiğinin ve BIST-30’a dahil ediliş sürecinin kamuoyuna açıklanması gerekiyor. Piyasanın itibarı için herkes sorumluluğunu yerine getirmeli.”
SASA hatırlatması: “Tarih kendini tekrar ediyor”
Demirtaş, DSTKF üzerine yaklaşık bir aydır yaptığı uyarıların, 2022’de SASA için yaptığı değerlendirmelere benzediğini söyleyerek o dönemki değerlemeye dikkat çekti. SASA’nın piyasa değerinin o tarihte 22,6 milyar dolar olduğunu, bugün ise 2,9 milyar dolara gerilediğini hatırlatan analist, benzer risklerin yeniden ortaya çıkabileceğini belirtti.
Demirtaş’a göre DSTKF’nin mevcut piyasa değeri 5,9 milyar dolar seviyesinde ve bu büyüklük, şu çarpıcı karşılaştırmayla ifade edilebilir:
“Bu rakam; Şişecam, Arçelik, Vestel, Ülker ve Kardemir’in toplam piyasa değerine denk geliyor. Durum gerçekten düşündürücü.”
Demirtaş, bu tür aşırı fiyatlamaların genç yatırımcıları piyasadan uzaklaştırabileceğini ve sermaye piyasalarına olan güveni aşındırabileceğini belirterek şu uyarıda bulundu:
“Bu ülkenin güçlü bir sermaye piyasasına ihtiyacı var. Kamuoyunu rahatlatacak net açıklamalar yapılmalı.”
Değerleme tartışmaları devam ediyor
DSTKF’nin kısa sürede ulaştığı yüksek piyasa değeri, yatırımcı çevrelerinde hem şeffaflık hem de sürdürülebilirlik açısından soru işaretlerini artırıyor. Şirketin BIST-30’a dahil edilmesi ise değerleme sürecine ilişkin tartışmaları daha da görünür hale getirmiş durumda.





