Borsa İstanbul'da bazı hisselerde yaşanan manipülasyon girişimlerinde, yatırımcıları hedef alan senaryo neredeyse birebir şekilde tekrar ediyor. Önce düşük hacimli tahtalarda sessizce hisse toplanıyor. Fiyatlar kademeli olarak yükselirken, hisse değeri birkaç katına çıkıyor. Bu süreçte ortada herhangi bir “take over” yani şirket devri haberi yok; ancak perde arkasında plan çoktan yapılmış oluyor.
Sonrasında sosyal medya devreye giriyor. Bazı analiz hesapları aracılığıyla, “Şirket el değiştiriyor”, “Take Over geliyor”, “SPK onaylamak üzere” gibi paylaşımlar dolaşıma sokuluyor. Bu tür içerikler, yatırımcıların dikkatini çekmek ve ilgiyi artırmak için kullanılıyor.
İşte küçük yatırımcı bu noktada devreye giriyor. Hisse çoktan büyük oranda prim yapmış olmasına rağmen, yeni yatırımcılar “daha yolun başı” düşüncesiyle alım yapıyor. Oysa hisseleri önceden toplamış olanlar bu sırada yüksek fiyatlardan kademeli olarak satışa başlıyor.
Sonrasında ise klasik senaryo devreye giriyor: Hisse, peş peşe taban serileriyle sert şekilde düşüyor. Değer kaybı %80 ile %90 arasında gerçekleşiyor. Sosyal medya sessizliğe bürünüyor, sahte analiz hesapları ortadan kayboluyor. “Take over” hayalleri, yerini “game over” gerçekliğine bırakıyor.
Zararı ise her zamanki gibi küçük yatırımcı görüyor. Sadece sermayesini değil; umudunu, güvenini ve en önemlisi psikolojik sağlığını kaybediyor.
Take Over Nedir?
Finansal piyasalarda “take over”, bir şirketin başka bir şirket ya da bireysel yatırımcı tarafından devralınması anlamına gelir. Genellikle hedef şirketin hisselerinin çoğunluğu satın alınarak yapılır. Devralma işlemleri, iki tarafın anlaşmasıyla gerçekleşebileceği gibi, hedef şirketin onayı olmadan yapılan “düşmanca devralma” şeklinde de olabilir.